Cildi Kirleten Faktörler Neler?
Cilt üzerinde gün boyu çevresel faktörlerin etkisiyle kirlenme meydana gelir. Arabalardan çıkan gazlar, toz, havada oluşan kirlilik siz farkına varmasanız dahi cilt yüzeyinde birikir. Yüzünüzde hiç makyaj olmasa bile tüm bu faktörlerin etkisiyle her gün etkin bir cilt temizliği yapmanız gerekir.
Kirliliğe neden olan faktörlerin tamamı, dış etkenlerden kaynaklanmaz. Ter, sebum salgısında oluşan artış gibi nedenlerle de bir kirlilik meydana gelir. Yaz aylarında terin yanı sıra kullanılan güneş koruyucular da temizlenmediği takdirde kirli bir görünüme yol açar.
Makyaj ürünleri de her gün temizlenmediği takdirde gözeneklerin hava almasını engelleyerek ciltte bakteri oluşumuna yol açar. Bu durumda gözenekleri tıkayarak sivilceli ve akneli bir görünüm ortaya çıkarır.
Göz ve Dudak Makyajı Temizliği
Tarihi geçmiş ve kalitesiz yapıda olan makyaj ürünleri nedeniyle, göz sağlığınızda problemler ortaya çıkabilir. Bu nedenle ilk aşamada yapılması gereken kaliteli makyaj ürünleri kullanımıdır. Kaliteli makyaj ürünleri kullandığınızdan emin olduktan sonra, diğer önemli bir husus ise göz temizliğidir. Göz makyajının temizlenmemesi, göz temizliğinin ihmal edilmesi enfeksiyon, alerji gibi daha ciddi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, gözde temizlik için kalıntı bırakmayan etkili ürünler kullanılması gerekir.
Göz temizliği ve bakımının düzenli şekilde yapılması, herhangi bir enfeksiyon durumunda kullanılan makyaj malzemelerinin değiştirilmesi son derece önemlidir.
Göz makyajı temizliği sırasında kullanılan temizleme ürünlerinin, kalıntıları tam olarak çıkarması gerekir. Göz çevresi son derece hassas bir yapıda olduğu için bu hassasiyete uygun ürünler tercih edilmelidir. Normal yüz temizleyicileri, göz çevresi için uygun yapıda olmayabilir. Bu nedenle, sadece göz çevresine özel ürünler ya da pH değeriyle göz çevresinde de kullanılabilen temizleyiciler kullanılmalıdır.
Dudaklarda kullanılan lipstick, ruj, kalem gibi ürünler gün boyunca çıkmaması için suya dayanıklı yapıda üretilebilir. Bu nedenle, doğru şekilde temizlenmediğinde dudak aralarında kalıntılar bırakarak çirkin bir görüntü oluşturur. Öte yandan dudak bölgesi de hassas bir yapıda olduğu için uygun bir temizleyici tercih edilmelidir.
Tek Aşamalı Temizlik ve İki Aşamalı Temizliğin Farkı
Yüzde oluşan kirlerden tamamen kurtulmak için etkin bir temizleme şarttır. Günümüzde yaşanan yoğun hava kirliliği ve makyaj malzemelerinin daha dayanıklı yapıda olması gibi nedenler, tek aşamalı temizliğinin yetersiz olmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle iki aşamalı bir temizlikle daha derinlemesine bir arındırma mümkün hale gelir.
Tek aşamalı temizlikte kullandığınız temizleyicinin türüne bağlı olarak, sadece belirli kalıntılardan kurtulmanız mümkündür. Yüz temizleme için ilk önce makyaj kalıntılarından kurtulmanız gerekir. Cildinizin yapısından ve dış etkenlerden kaynaklı kirlilik, makyajınızın olduğu katmanın altına iner. Bu nedenle, makyajı temizlemeden ciltte oluşan kirlerden kurtulmanız mümkün değildir. Makyajdan arındırılmış bir cilt ikinci aşama temizleme ürünleri ile kirden ve yağdan arındırılır.
İki aşamalı temizliğin tek aşamalı temizliğe göre avantajları şu şekilde sıralanabilir:
- Cildin alt katmanlarına kadar etkin bir temizleme sağlar.
- Kullanılan diğer bakım ürünlerinin her katmana ulaşabilmesine yardımcı olur.
- Cildin sivilce ve akne oluşumuna yol açan yağlardan arınmasını sağlar.
- Kolajen üretiminin korunmasını sağlayarak, yaşlanma belirtilerini geciktirir.
- Kalitesiz makyaj malzemelerinden kaynaklı olarak cilt yüzeyinde kalıcı hasar oluşmasını engeller.
- Makyajın daha canlı görünmesine yardımcı olur.
Birinci Aşama: Yağ Bazlı Yüz Temizleyici
Yağ bazlı yüz temizleyici ürünler, ilk aşamada kullanılan ürünlerdir. Bitkisel özlerle zenginleştirilmiş içerikleriyle ciltte oluşan fazla sebumu, makyaj kalıntılarını ve güneş kremlerini kolaylıkla temizler.
Yağ bazlı cilt temizleyici deyince aklınıza sakın cildinizin yağlanacağı gelmesin. Tam tersine bu ürünler, cildin yağ dengesini kontrol altına almada oldukça başarılıdır. Aslında “yağ yağı çeker” diyebiliriz. Bu ürünler, suyla birleştiği zaman süt kıvamına ulaşır. Bu nedenle, yağlı bir his oluşturmadan gereken nem desteğini de sağlar.
Her cilt tipinde kullanılabilen yağ bazlı makyaj temizleyici ürünler, cildinizinde bulunan makyajı tek hamlede temizlemenize ve gözünüzü ovalamanıza gerek kalmadan rimel, eyeliner kalıntılarından kurtulmanıza yardımcı olur.
Yağ bazlı temizleyici önerileri araştırırken, saatlerinizi harcamanıza gerek yok. İyi bir yağ bazlı temizleyiciyi
bazı detaylara dikkat ederek çok kolay tanıyabilirsiniz. Bazı ürünlerin içeriğinde yağların yanı sıra sülfat,
paraben, SLS gibi zararlı kimyasallar bulunur. Bu nedenle, cildinizi temizlemek isterken daha fazla tahriş olmasına,
uzun vadede nem dengesinin bozulmasına neden olabilirsiniz.
Bu noktada, aklınıza doğrudan bitki özlü yağlarla cilt temizliği yapabilir miyim gibi bir soru gelebilir. Uygun bileşenlerle hazırlanmayan yağlar, cildinizde yağlı bir tabaka bırakarak cilt tarafından emilmez. Bu durum, yağlı ciltlerin daha da yağlanmasına, kuru ciltlerin ise nem dengesini kaybetmesine yol açabilir. Herhangi bir sorun yaşamamak için uygun bileşenlerle formülize edilerek temizleyici formuna dönüştürülen ürünler kullanılmalıdır.
Yağ bazlı yüz temizleyici kullanmanın bir diğer avantajı da suya dayanıklı makyaj ürünlerini ve güneş koruyucuları etkili şekilde temizlemesidir. Ciltten arındırması oldukça zor olan ve suya dayanıklı güneş koruyucuları, tam anlamıyla ciltten çıkarabilmek için yağ bazlı temizleyicilerin daha etkili olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Yağ Bazlı Yüz Temizleyici Nasıl Kullanılır?
Temizleyiciyi yüzünüze yeterli miktarda uygulayın. Ardından kalıntılar çıkana kadar, masaj yaparak ürünün her yere ulaşmasını sağlayın. Bol su ile durulayarak ikinci aşamaya geçin.
İkinci Aşama: Su Bazlı Yüz Temizleyici
İlk aşamayı tamamladıktan sonra yüzünüz su bazlı temizleyici uygulamaya hazır hale gelir. Bu aşamada kullandığınız ürünler; köpük, jel ya da süt şeklinde olur. İlk aşamada ulaşılamayan kirler, temizlenemeyen gözenekler ikinci aşamada tamamen temiz hale getirilir.
Su bazlı yüz temizleyici kullanımı ile cilt tamamen ferah ve nefes alabilen bir yapıya kavuşur. Gün boyu üzerinde bulunan ağırlıktan kurtulan cilt, uygun bir yüz temizleme köpüğü ya da yüz temizleme jeli kullanılarak daha güçlü bir yapıya kavuşur. Doğru ürünler kullanıldığında uzun vadede yaşlanma etkilerinin geciktirilmesi sağlanabilir.
Su bazlı temizleyici önerileri arayanlar için en doğru tercih hem cildinizi temizleyen hem de içeriğinde bulunan bitkisel özlerle cildinizde bulunan sorunlara çözüm sunan ürünleri kullanmaktır. Cilt tipinize uygun ve C vitamini içeren bir ürün kullanmanız halinde, lekeli görünümde iyileşme sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra yeşil çay, çay ağacı özleri içeren su bazlı yüz temizleyiciler de sivilce sorununuza çözüm bulmanızı kolaylaştırır.
Su Bazlı Yüz Temizleyici Nasıl Kullanılır?
Yağ bazlı ve su bazlı temizleyici kullanım açısından benzerlik gösterir. Cilde nazik hareketlerle uygulanan temizleyicilerin bol su ile durulanması gerekir.
Derinlemesine bir temizlik için iki aşamalı temizliği günde iki kere uygulayabilirsiniz. Eğer çok fazla vaktiniz yoksa; sabahları tek aşamalı, akşamları ise iki aşamalı temizlik uygulamanız yeterli olacaktır. Sabahları su bazlı cilt temizleyiciler ile yapılan hafif bir arındırma işlemi sayesinde cildinizi makyaj bazına hazır hale getirebilirsiniz. Akşamları ise Kore yağ bazlı temizleyici ve en iyi yüz temizleme jeli ürünlerinden cildinize uygun olanları kullanarak tam anlamıyla ferahlamış bir cilde kavuşabilirsiniz.
İkinci aşamada göz makyajının tam olarak temizlenmesi için etkili bir su bazlı göz makyaj temizleyici kullanmak gerekir. Su bazlı makyaj temizleyici eğer göz çevresine uyumlu bir pH değerine sahip değilse, farklı bir ürün tercih etmeniz gerekir.
Cilt ve pH Değeri
Cildin tam olarak dengeli bir görünümde ve sorunsuz bir yapıda olması için pH 5.5. yani asidik yapıda olması gerekir. pH değerleri 0 ve 14 aralığındadır. Dengenin bozulması ve 5.5’ten uzaklaşması durumunda sivilce, kızarıklık, kırışıklık gibi birçok sorun ortaya çıkar.
Cildin bu dengesini bozmamak için uygun yapıda olan kozmetik ürünlerin kullanılması gerekir.
Normal bir cilt yapısına sahip olan kişilerin pH 5.5. seviyesinde olan ürünleri kullanması uygundur. Fakat yağlı, kuru ve hassas ciltlerde dengeleyici ürünlerin kullanılması daha doğru olur.
Cildin pH Değeri Nasıl Anlaşılır?
Yağlı cilt tipine sahip kişilerde pH değeri 5.5.’in üzerinde ve alkali yapıdadır. Kuru ciltler ise daha asidik ve 5.5.’ten az bir değere sahiptir. Temizleme sırasında yapılan aşırı ovalama, keseleme gibi hareketlerin yanı sıra bilinçsiz peeling uygulamalar, cildin daha asidik hale gelmesine ve hassaslaşmasına neden olur. Sabunların pH değerinin 8-11 aralığında olması da cildin alkali hale gelmesine yol açar. Cilt yüzeyinde bulunan asit mantosunda herhangi bir sorun oluşmaması için kullandığınız tüm kozmetik ürünlerinin pH değerinin 4-6 aralığında olması gerekir.
